Pvpserverler I Private serverler I Pvp server I Pvpciyiz.biz I Metin2
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

  Efsane Büyük İskender

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
İron
PvP Server 17.Seviye Üye
PvP Server 17.Seviye Üye
İron


Kayıt tarihi : 04/03/10
Mesaj Sayısı : 1284
Teşekkür : 68
Yaş : 30
Nerden : İzmir/Selçuk

 Efsane Büyük İskender Empty
MesajKonu: Efsane Büyük İskender    Efsane Büyük İskender Icon_minitimePtsi Ekim 04, 2010 4:45 pm

Kral Filip, M.Ö. 356'da, parlak bir askeri
başarı kazandığı sırada, üç ayrı haberciden, üç ayrı haber almıştı. Ünlü
kumandanlarından Parmeinon, savaşta İlliryalıları altetmişti;
atlarından biri Olimpiyat Oyunları
'nda zafer kazanmıştı ve karısı
Olempia, oğlu İskender'i dünyaya getirmişti. Kahinler krala, yeni doğan
oğlunun savaşlarda yenilmek nedir bilmeyen bir komutan olacağını
söylediler.

Genç İskenderin öğretmenleri arasında ünlü düşünür
Aristo da vardı. Aristo'da aldığı eğitimin, İskender'in kişiliğinin
oluşmasında büyük etkisi oldu. Genç prens, savaş sanatını iyice
öğrenmişti. İlyada'nın bir kopyasını başucundan hiç eksik etmezdi.

Savaş alanlarında ilk başarılarını kazandığında
henüz 16
yaşında bir delikanlıydı. Babası seferdeyken ayaklanan
Medyalıların üstüne yürümüş, şehirlerini yerle bir etmişti. M.Ö. 338
yılında Eski Yunan'ın en kuvvetli iki devleti olan Atina ve onun
müttefiki Thebes'e karşı kazanılan Keronea Savaşı'nda da Makedonya
ordusuna İskender komuta ediyordu.

Kral Filip, suikaste kurban gidip öldükten sonra
kral olduğunda İskender, henüz yirmi yaşına bile varmamıştı. Filip,
yetenekli bir yönetici ve usta bir askerdi. Fakat sarayında dönen
entrikalara engel olamamıştı. Eşi Olimpia'yı saraydan uzaklaştırmış,
Kleopatra adında Makedonyalı bir kızla evlenmişti. Düğün sırasında,
gelinin amcası Attalos içkiyi fazla kaçırıp sarhoş olunca, soyluları,
tahta 'meşru bir veliaht' kazandırmaları için tanrılara dua etmeye
çağırdı. İskender, bunun üzerine annesine hakaret eden adamın suratına
öfkeyle şarap kadehini atmış, kendisini kaybeden Filip de oğluna hançer
çekmişti. Ancak sendeleyip düştü ve bir şey yapamadı.

Babasının öldürülmesinde İskender'in parmağı
olduğunu ileri süren tarihçi ve yazarlar da vardır; fakat bu suçlamayı
doğrulayacak sağlam ipuçları yoktur. Annesinin komploya karışmış olması
daha akla yakın gelmektedir. Ayrıca Olempia'nın, Kleopatra'ya, intihar
etmesi için emir verdiği bilinmektedir. Kleopatra'nın dünyaya getirdiği
çocuk da tanrılara kurban edilmiştir.

Tahta geçtiği zaman henüz yirmi yaşında bile
olmayan İskender, öldüğü zaman da daha otuz üç yaşındaydı. Fakat aradaki
on üç yıl boyunca öylesine parlak ve büyük fetihler gerçekleştirdi ki,
ihtişamı yirmi üç yüzyıl boyunca dilden dile dolaştı.

Tahta çıktığında, Trakya'da, Thebes'te, İlirya'da
ve Teselya'da kargaşa vardı. İskender, duruma hemen el koydu.
Teselyalıların üzerine yürüdü ve kansız bir zafer kazandı. Yalnız
Teselya'yı almakla kalmadı aynı zamnda diğer Yunan devletlerinin de
arasını buldu. Bunun üzerine Korent'te toplanan kongre, babası zamanında
tasarlanan Asya'nın fethini gerçekleştirmek için Yunan ordularının baş
kunamdanlığına İskender'i getirdi.

İskender, Korent'te bulunduğu sırada ünlü düşünür
Diogenes'le tarihe geçen konuşmasını yaptı. Genç kral, düşünüre
kendisinden bir şey istemesini söyleyince, Diogenes, "Gölge etme başka
ihsan istemem" karşılığını verdi. İskender'in bunun üzerine dostlarına, "
İskender olmasaydım Diogenes olmak isterdim" dediği rivayet edilir.

İskender'in, Pers İmparatorluğu üzerine sefere
çıkmasından önce başkaldıran Trakyalılara bir ders vermesi gerekiyordu.
Trakyalılar, Şipka diye bilinen geçitte savunmaya geçmişlerdi.
Makedonyalılar'ın ise buradan geçmeleri gerekiyordu. Trakyalılar, savaş
arabalarını istilacıların üzerine yuvarlamak için doruklarda
toplanmışlardı. Fakat İskender'in kullandığı taktik, bu tehlikeyi
kolayca ortadan kaldırdı; Piyadelerine safları iyice açarak ilerlemeleri
emrini verdi. Böylece arabalar yuvarlanarak bu boşluktan geçip gitti.
Taktik başarılı oldu ve geçit ele geçirildi. Böylece, o zamanlar İster
diye anılan Tuna'ya kadar ilerledi ve kuzey kıyısını aştı.

Asya'nın fethi
Pers kralı Darius, Thebes halkını Makedonyalı'lara
karşı ayaklanmaları için kışkırttı. İskender şehre yürüdü ve 6.000
kişilik nüfuzu kılıçtan geçirdi. Korent Birliği, şehrin yerle bir
edilmesi ve kadınlarla çocukların köle olarak satılması kararını aldı.
Böylece isyancılar, oldukça ağır bir cezaya çarptırılmış oldu. Thebes
ile Yunan devletleri arasında barışın sağlanmasıyla, İskenderin
Avrupa'daki işi bitti ve gözünü Asya'ya çevirdi.

İskender hayatının büyük bir bölümünü Asya'da
geçirdi. Askerleriyle birlikte konakladığı yerlerde yalnız bir ordugah
değil, aynı zamanda Yunan uygarlığını buralara taşıyarak kültür ve sanat
merkezleri de kuruyordu.

İskender, 30.000 piyade ve 5.000 süvariden oluşan
ordusuyla M.Ö. 334'te Helespon'u ( bugunkü adıyla çanakkale
Boğazı
) aştı.Granikos nehrinde büyük bir Pers ordusuyla
karşılaştılar. İskender, savaş arabasının içinde, miğferinin iki
yanındaki beyaz tüyler nedeniyle kolayca tanınıyordu. Bu yüzden ani bir
saldırıya uğradı. Ama arkadaşı Kleitus, komutanının imdadına koştu ve
kılıcını ustaca kullanarak İskender'in hayatını kurtardı. Daha sonra
İskender Kleitos'u kılıçla vurarak öldürecekti. Yolu üzerinde geçtiği
bütün şehirler ve kaleler düşüyordu. Frigya topraklarından geçerken,
Gordiyon'da (bugünkü Sakarya nehri civarlarında olduğu sanılan Frigya
kenti) ünlü kördüğümü kılıcıyla keserek çözdü. Eski bir inanca göre, bu
düğümü çözen, Asya'ya egemen olacaktı.

İskender, mola verdikleri bir sırada serinlemek
için Sindus ırmağına girdi fakat üşüterek ateşlendi. Hayatından umudun
kesildiği bir sırada, Akarnania'lı Filip adında biri ortaya çıktı ve
kralı iyi edecek ilacı hazırlayabileceğini söyledi. İlaç hazırlanırken
çıkagelen bir haberci, Darius'un, İskender'i zehirlemek için Filip'i
gonderdiğini söyledi. Kral mektubu okuduğu sırada şifacı Filip de yanına
girdi. İskender, uzatılan kupayı alırken mektubu da Filip'e uzatarak
"Oku!" dedi ve kupanın içindeki ilacı bir dikişte içti. İskender,
gösterdiği güvenin karşılığında kısa sürede iyileşip ayağa kalktı.

Kendisine "Büyük" lakabı takan Darius, kendisini
dünyanın en büyük hakimi sayıyordu. Bütün batı Asya ve Mısır
onun
egemenliği altındaydı. Darius'un ordusu İskender'inkinden beş kat daha
güçlüydü. Ne var ki sayıca üstün olmanın, ustalık ve disiplin karşısında
pek anlamı olmadığı çabuk anlaşıldı. İki ordu bugünkü İskenderun
yakınlarındaki İssos yaylasında karşı karşıya geldiler. İskender'in
ordusu kesin bir zafer kazandı. Darius ise ailesini bile savaş alanında
bırakarak kaçtı.

İskender, tutsak kadınlara, toplumsal durumlarına
uygun davranılması emrini verdi.

Darius, İskender'in teslim olma teklifini reddetti
ve bunun üzerine İskender, İran'a
ilerleyip Darius'un işini
bitirmeye karar verdi. Fakat daha önce Suriye'nin
üzerine yürüdü.
En çetin direnişle, bir liman şehri olan Tire'de karşılaştı. Kanlı bir
kuşatma sonucunda Tire kalesi de düştü.

Daha önce Filistin ve Mısır da işgal
edilmiş, İskender adını ölümsüzleştiren ve kendi adını taşıyan büyük
İskenderiye şehrini kurmuştu. Mısır ve Suriye'nin yeni efendisi, M.Ö.
331'de Tire'ye geri dödü ve İran'a yapılacak olan seferin hazırlıklarına
başladı. Darius, bir milyon olduğu söylenen ordusuyla İskender'i
karşıladı. Makedonyalıların ordusu ise 50.000 kadardı. Ninova
yakınlarındaki Arbela'da başlayan savaş, İskender'in zaferiyle
sonuçlandı. Darius, bu sefer de savaş alanından kaçmayı becerdi. Fakat o
zamana kadar tarihin en büyük imparatorluğu olarak bilinen Pers
İmparatorluğu'nun kaderi çizilmiş oldu. Babil ve Susa şehirlerinin
kapıları Büyük İskender'e açıldı. Daha sonra, dünyanın en zengin şehri
olarak bilinen başkent PersePolis
de İskender'in egemenliği
altına girdi.

İskender, Darius'u yakalamaya çalışsa da, Darius
hainler tarafından yaralandı ve hastalanarak öldü. Ölmeden önce
İskender'e, ailesine cömert davrandığı için teşekkür etti.

Birkaç ay sonraki, Sogdian kayalığının fethinden
sonra, o zamana kadar kadınlarla pek ilgilenmemiş olan İskender, buranın
kralıOksiyartes'in kızına aşık oldu ve ülke geleneklerine uygun olarak
evlendiler.

Hindistan'ın fethi
İskender, o zamanlar pek az tanınan Hindistan'ı fethetmeyi
düşlemeye başladı. Ele geçirdiği topraklardan topladığı askerlerle
gelişmiş bir ordu kuran İskender, M.Ö. 327 yazında Bak-triane'den
ayrıldı. İndus nehrini aşınca, Porus adlı Raca'nın ordusuyla savaştı ve
sonunda düşmanını esir aldı. Tutsağa nasıl davranılacağı sorulduğunda
İskender, "Kral gibi" karşılığını verdi. Porus'a topraklarını geri
vererek, devleti Makedonya'nın egemenliğine aldı.

İskender'in, Hindistan'da daha fazla ilerlemesini
engelleyen şey, Makedonyalı savaşçılarının artık kılıç sallamaktan
yorulmaları ve ana vatanlarına geri dömek istemeleri oldu.

Büyük İskender, M.Ö. 323'te, büyük bir şölenden
sonra hastalandı ve birkaç gün içinde de Babil sarayında 33 yaşındayken
öldü.

İskender'in, dünyanın en büyük askeri dehaları
arasında sayılmasının yanı sıra, Yunan medeniyetinin yayılmasında ve
Helenistik uygarlığın yükselmesinde de büyük payı vardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://oyun-cehennemi.soglam.net/
SaNcArHaN
PvP Server Admin
PvP Server Admin
SaNcArHaN


Kayıt tarihi : 12/11/09
Mesaj Sayısı : 4125
Teşekkür : 290
Yaş : 29
Nerden : AnKaRa

 Efsane Büyük İskender Empty
MesajKonu: Geri: Efsane Büyük İskender    Efsane Büyük İskender Icon_minitimePtsi Ekim 04, 2010 7:21 pm

KLavyene SağLıK.. Wink
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://mountbladetrk.eniyiforum.net
 
Efsane Büyük İskender
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Efsane Kadro
» Büyük Savaş
» Büyük Garip Kılıç
» Büyük Asya Hun Devleti
» DÜNYANIN EN BÜYÜK ÇUKURU(mariana)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Pvpserverler I Private serverler I Pvp server I Pvpciyiz.biz I Metin2 :: Genel Kültür :: Nostalji-
Buraya geçin: